Kayıp Ali Diken’i konu alan Müge Anlı’yla birlikte Tatlı Sert programına çıkan ve saatler sonra kaçmaya çalışırken yakalanan Zeynep Boyacı’nın katil olduğu ortaya çıktı. İfadesinde işlediği cinayetleri itiraf eden Boyacı, Ali Diken’i iple boğarak öldürdüğünü, evde görümcesini öldürüp kıskançlıktan battaniyeye sardığını, çocukluk arkadaşını da tarlaya götürdüğünü söyledi. onu öldürdüm ama son anda vazgeçtim. Ressam ifadesinin ardından tutuklanırken, kardeşinin ölümünü gizleyen eşi ise ev hapsine çarptırıldı. Kayıp olduğunu düşündüğü kızının öldüğünü ve büyük kızının cinayette parmağı olduğunu öğrenen acılı baba, “Damadım ve kızıma müebbet hapis cezası verilmeli” dedi.
Olay Yeri İncelemesinde Görümcesinin Can Cesedi Bulundu
Antalya’da motosiklet kuryesi olarak çalışan Ali Diken’den 20 Aralık’tan bu yana haber alamayan ailesi, polise kayıp başvurusunda bulunarak Müge Anlı ile birlikte Tatlı Sert programına katıldı. Programa katılanlar arasında yer alan garson Zeynel Boyacı, canlı yayında masum olduğunu söyledikten sonra saatler sonra kaçmaya çalışırken yakalandı. Boyacı, ilk ifadesinde kurye Ali Diken’i (32) eşi hakkında konuştuğu ve küfür ettiği için öldürdüğünü itiraf etti. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından Antalya’ya getirilen Boyacı, ekiplere Diken’in cesedinin olduğu yeri gösterdi. Aksu ilçesi Kundu Mahallesi Kıyı Caddesi üzerindeki boş arazide kadavra arama köpeği eşliğinde yapılan aramada, kepçeyle yapılan aramada Ali Diken’in cansız bedeni bulundu. Boyacı’nın bir ceset daha olduğunu söylemesinin ardından aynı yere yakın bir yerde toprak altında bir ceset daha bulundu. Battaniyeye sarılı cesedin yengesi Zeynep Ece Aksay’a ait olduğunu belirtti. Cenazeler Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
“ALİ DİKEN’İ İPLE BOĞDURDUM VE GÖRÜŞMEMİ EVDE ÖLDÜRDÜM”
Zanlının, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ndeki ifadesinde, Ali Diken’i, eşine sert sözler kullanarak hakaret ettiği gerekçesiyle öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Ali Diken’le tanıştıktan sonra “Kız arkadaşlarla buluşacağız” diyerek onu çocukluğunun geçtiği Aksu’daki boş araziye götürdüğünü belirten Zeynel Boyacı, şöyle konuştu: “Diken’i burada dövdükten sonra iple boğarak öldürdüm. Yanımda vardı. Sonra onu toprağa gömdüm. Ondan önce yengemi de dövdüm. Görümcemi evde öldürüp aynı yere gömdüm. Görümcemi öldürdüm. -kayınvalidem kıskandığım için evimde. Görümcemi öldürdüğüme pişmanım. Görümcemi arabayla o araziye taşıdım. Defin işlemini tek başıma yaptım.
“Çocukluk arkadaşımı öldürecektim ama vazgeçtim”
Ben de çocukluk arkadaşım M.Ç.’yi yengemle ilişkisi olduğunu düşünerek öldürmek istedim. “‘Kayınpederimin arazisini iple ölçmeye gideceğiz’ diyerek onu cenazeleri gömdüğüm araziye götürdüm ama nedense onu öldürmekten vazgeçtim.”
ÖDEMESİNİ CEP TELEFONLARINI SATARAK SÖYLEDİ
Zanlının, Ali Diken’i öldürdükten bir gün sonra Diken’in telefonlarını sattığı ve ATM’den maaşını çektiği belirlendi. Poliste 16 kabahatten sabıkası olduğu öğrenilen şüphelinin daha sonra Gürcistan veya Suriye’ye kaçmaya çalıştığı öğrenildi. Öte yandan şüphelinin, görümcesi Zeynep Ece Aksay’ı evde dövüp öldürdüğü, kiralık arabayla da toprağa gömdüğü belirlendi. Şüphelinin eşinin battaniyenin nereye gittiği sorulduğunda “Kirliydi o yüzden attım” dediği öğrenildi. Zeynep Ece Aksay’ın ortadan kaybolmasının ardından doktor randevularına gitmemesinin polisin dikkatini çektiği belirtildi.
KATİL SANLIĞI TUTUKLANDI, EŞİNE EV TUTUKLUĞU
İfade ve sağlık kontrolünün ardından Zeynel Boyacı ve eşi İ.B. ve diğer şüpheli M.Ç. ise Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından adliyeye sevk edildi. Şüpheli Zeynel Boyacı ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanırken, eşi İ.B. Yerleşim alanını ihlal etmemek şartıyla serbest olan M.Ç. Her gün imza atması şartıyla serbest bırakıldı.
KIZLARININ CENAZESİNİ KABUL EDEN AİLE YIKILDI
Battaniyeye sarılı cesedin Zeynep Ece Aksay’a ait olup olmadığının belirlenmesi için ailesinden DNA örnekleri alındı. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan test sonucunun pozitif çıktığı ve cesedin Zeynep Ece Aksay’a ait olduğu doğrulandı. Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından cenaze, baba Mustafa ve anne Fatma Aksay’a teslim edildi. Cenazeyi alan anne ve baba gözyaşlarını tutamadı. Ayakta durmakta zorluk çeken anneyi yakınları teselli etti. Cenazenin Aksu ilçesine bağlı Karaöz Mahallesi’nde defnedileceği öğrenildi.
“KIZIMA VERİLEN EV HAPİSİNİ KABUL ETMİYORUM, CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUM”
Olayın aydınlatılmasını istediklerini belirten baba Mustafa Aksay, “Olay günü ablası yanında mıydı? Yanındaysa neden kardeşini kurtarmadı? Zeynep’in üzerine taşındığı battaniye” dedi. Zeynel Boyacı, cinayetten sonra yerin evde olmadığını, battaniyeyi çöpe attığını söylüyor. Ablasını neden korumadı, kızıma verilen ev mahkumunu kabul etti mi?” Ben değillim. Daha fazla ceza almasını talep ediyorum. Olayı duyduğumuzda yaşananlara inanamadık. Kızım Ece kaybolduktan sonra ablası bizi yanıltıp işten gelmediğini söyledi. Bu, kayıp başvurusunda bulunmadan önce oldu. İş yerinin telefon numarasını istedim, o da bunu bilmediğini söyledi. Daha sonra kayıp başvurusunda bulunduk. “Yaptık. Kızım otobüse binerken görüldü ama sonrasında nereye gittiği belli olmadı” dedi.
“KIZIMI ÖLDÜRDÜ, SONRA GELDİ MASAMIZA OTURDU”
Olayın ne zaman yaşandığını bilmediğini belirten Mustafa Aksay, “Olayın hem kızım hem de damadım için net olmayan yönleri var, hepsinin araştırılması gerekiyor. Kızı kardeşiyle ilgili, abisinin iyi olduğunu ve onu gizli numaradan aradığını söyledi. Olaylar bu kadar kızımın beni yanıltmasından dolayı.” Geç kaldı. Daha önce Müge Anlı’ya gidecektik. Katil zanlısı olan damadımla sık sık görüşüyorduk, o da bize geliyordu. Kızımı öldürdükten sonra yanımıza oturdu, masamızda ekmeğimizi yedi, kızımı aramamıza yardım etti. Kızım bizi yanıltmasaydı Ali Diken’in hayatta olabileceğinden hiçbir zaman şüphemiz olmadı. ” söz konusu.
“HEM DAMARIM HEM KIZIM HAYATLARINDAN YARGILANSIN”
Anne Fatma Aksay, şu ifadeleri kullandı: “Ben de olayın aydınlatılmasını istiyorum, yüreğim acıyor. Ömrü boyunca içeriden çıkamaması lazım. Benim kızım da yargılanmalı, o da yargılanmalı.” bizi oyaladı. Kardeşinin geleceğini ve kendisini bilinmeyen numaradan aradığını söyledi. Biz vicdanımızla kızımızı evlatlıktan reddediyoruz. Bu bir anne ve babanın başına gelmeli.” “Buldu mu? En ağır cezayı almalılar.”
